HUMAN DESIGN

Yıllar önce yayınladığımız bir kitabın da vesilesiyle astrolojinin yanında yine yıldız bilgisi temeline dayalı olan Human Design isimli sistemin göksel etkileri anlamak, bireyin potansiyelini ve yaşam amacını hatırlatmak için kullanıldığını öğrenmiştim.

Kitap o kadar ilgimi çekmişti ki akabinde yazarın eğitimlerine katılmıştım. Sonrasında bu yolculuk beni Uluslararası Human Design okulu profesyonellerinden biri olmaya kadar taşıdı.  Human Design sistemi her birimizin bir yaşam amacı olduğunu ve bu hayat amacımızı gerçekleştirmek, imzamızı bu dünyaya atmak için kendi tabiatımıza sadık kalmamız gerektiğini savunur. Gerçek doğamızla ve yaşam amacımız ile uyum içinde yaşamamız için önermelerde bulunur. Bizleri kendi yolumuzun dışına atan şartlanmalardan, özdeşleşmelerden ve koşullanmış zihnin bir karar mekanizması olarak kullanılmasının verebileceği zararlardan bahseder.  Human Design sistemi sonsuz bir enerji okyanusunun parçası olduğumuzu, her şeyin her an hareket içinde olduğunu, bu sebeple birçok şeyin bizlerin istemi dışında gerçekleştiğini  ve tam da bu sebepten dolayı yaşamsallığın içinde zihnimizin kendi inandığı kadar ciddi bir kontrolü olmadığını savunur.  Asrtoloji ve Human Design gibi konular bilinçli ve bilinçsiz girilen döngülerin ve yeni başlangıçların hatırlatıcıları/uyarıcıları gibidirler.  Yeni başlangıçlar birçok seferinde de kişinin kendini tekrar edebilmek adına kendi kendisine verdiği bir vize görevini üstlenir. Yeni bir hafta, yeni bir yıl, yeni bir ilişki, yeni bir iş, yeni bir şehir, yeni bir ev, yeni bir araba, yeni ortamlar, yeni dostlar. Yüklem değişir, nesne değişir ama öznenin yaşamaktan sözde sakındığı sonuçlar yine de tekrarlanır.  Özne ise baki kalır. 


Human Design deneyimsel bir araştırmadır.   Bu süreç “kendi tasarımını yaşamak” adı ile de ifade edilir. Astroloji ve Human Design göksel güçlerin (yıldız ve gezegenlerin) etkisini, bireyler üzerindeki koşullandırmasını sorgular ve bireyi bu güçlerin farkında olması, bilinçli olarak değerlendirmesi için sistemi denemeye davet eder. Human Design üzerine araştırmalar devam etse de bilimsel olarak geçerliliği üzerinde bir kanıt yoktur. İlk Human Design okumamı aldığımda tutarlılığı beni şaşırtmıştı. Akabinde aldığım eğitimler sebebiyle yüzlerce Human Design okumasına girdim. Bilgisayardan çıkan bir haritanın seansa gelen birey hakkında verdiği bilginin gerçeğe yakınlığına defalarca şahit oldum. Ama bunun neden ve niçin olduğuna parmağımı basamıyorum.  


Her birimizin bir yaşam amacı var


Human Design, doğum günü, ay, yıl, saat, şehir gibi verileri kullanarak aslında bir nevi sizi size anlatan bir sistemdir. Kurucusu Ra Uru Ha tarafından 1987 yılından beri kullanılan Human Design sistemi her birimizin bir yaşam amacı olduğunu ve bu hayat amacımızı gerçekleştirmek, imzamızı bu dünyaya atmak için kendi tabiatımıza sadık kalmamız gerektiğini savunur.


Doğum bilgilerimizi kullanarak gerçek doğamızla ve yaşam amacımız ile uyum içinde yaşamamız için önermelerde bulunur. Kendi yolumuzun dışına atan şartlanmalardan, özdeşleşmelerden ve koşullanmış zihnin bir karar mekanizması olarak kullanılmasının verebileceği zararlardan bahseder.


Davranışlarımıza ışık tutan bir yol


Human Design, kadim bilgiler ile modern bilimin bir sentezidir ve doğum saatimizi ne kadar net bilirsek o kadar doğru bilgiye ulaştığımız kullanma kılavuzumuzu elimize almanın bir yoludur. Geleneksel elementlerini astroloji, Hindu-Brahmin çakra sistemi, Kabala ve I Ching oluşturuyor. Kuantum fiziği, biyokimya ve genetik kodlarının kullanımında ise modern bilimden esinlenilmiştir. 


Özetleyecek olursak Human Design isimli sistem göksel etkilerin insan üzerindeki izdüşümünü anlamak, bireyin potansiyelini ve yaşam amacını hatırlatmak için kullanılır. Human Design, öz olmayan (koşullanmış) tutum ve davranışlarımıza ışık tutan bir yoldur. Kişilere, homojenleşmiş bir düzen içerisinde bir taraftan bireyselleşirken diğer taraftan toplumsal ahengi yakalayabilecekleri deneyimsel önerilerde bulunur.


İnsan davranışlarını iyi/kötü etkileyerek yöneten duygusal dünyayaya bir farkındalık ve olgunluk getirmeye ön ayak olur. Zihinsel şartlanmalara ışık tutar.


Human Design sistemi şartlanmalardan arınma sürecine davettir. Human Design sistemi bir taraftan da insan arketiplerinden ve bu arketiplerin insan psikolojisine açılımlarından I Ching öğretileri aracılığı ile söz eder. Bu derin eğitim hem kişinin kendisini sevmesine hem de çevresindekileri anlamasına ve anlayış ile doğal sevginin yeşermesine destek olmak amacı ile verilir.


Sonsuz bir enerji okyanusu


Human Design sistemi sonsuz bir enerji okyanusunun parçası olduğumuzu, her şeyin her an hareket içinde olduğunu, bu sebeple birçok şeyin bizlerin istemi dışında gerçekleştiğini ve tam da bu sebepten dolayı yaşamsallığın içinde zihnimizin kendi inandığı kadar ciddi bir kontrolü olmadığını savunan mekanik bir sistem, deneyimsel bir araştırmadır.  


Bu süreç 'kendi tasarımını yaşamak' adı ile de ifade edilir. Human Design eğitimlerinde ışık hızına oldukça yakın bir hızda hareket eden, sıfıra oldukça yakın olan küçücük bir kütleye sahip, maddelerin içinden neredeyse hiçbir etkileşime girmeden geçebilen ve elektriksel yükü olmayan Nötrino adındaki temel parçacıkların ismini duymaya başlarız.


Human Design sistemine göre göksel durumlarla ilgili üzerimizde etki yapan şey Nötrinolar tarafından gezegenlerden taşınan bilgilerdir. Nötrinoların maddelerin içinden neredeyse hiç etkileşmeden geçebildikleri ve bilgi taşıyabildiklerinden bahsedilir. Hepimizin her an bir nötrino bilgi yağmuru altında yaşadığımızdan bahsedilir. 


Sistem, zihinsel koşullanmaları, duygusal manipülasyonları, nevrotik korkuları takip etmektense; bireyin kendi doğasına uygun otantik eylemlerini keşfederek kendisi için en uygun ortamda var olması, en doğru etkileşimlerde bulunması ve hayat yolculuğundan kendi doğrultusunu kaybetmeden ve etkileşimlerle zenginleşerek keyif alması gerektiğini öne sürer. Human Design bir yerlere ait olmak/tutunmak adına benimsediğimiz personayı (Yunancada maske anlamına gelen bir sözcükten türemiştir) farkedip, o maskenin altında saklanan içsel varlıkla/öz benlikle temasa geçmek için destekleyicidir.  




Human Design'ın etkilediği alanlar


9 merkez, 26 aktivasyon (13 bilinçli - 13 bilinçsiz), 64 kapı ve aynı kapının 1.080 farklı varyasyonu ile her bireyde bambaşka bir şekilde kendisini ifade eden Human Design’ın öncelikli olarak etkilediği alanlar;

  • Bizi gerçek/öz benliğimize uyandırır.
  • Bize kendimiz olmak ve diğerlerine şefkat duymak için anlayış getirir. 
  • Hayat amacımızı açığa çıkartmak için bizi doğru yönde ilerletecek kararlar vermemize destek olur. 
  • Bize kendimiz için doğru yerde olmak ve hayatımıza iyi gelecek insan ve olanakları çekmek için destek olur. 
  • Bilişselliğimizi doğru düzeyde çalıştırmamıza destek olur.
  • Şartlanmalarımızı dönüştürmek için bize yardımcı olur. 
  • Bir bütünün eşsiz bir parçası olduğumuzu bize hatırlatır. 

 

Human Design haritanızı çıkartabileceğiniz en sağlıklı kaynak sistemin orijinal okuludur. International Human Design School adı verilen okulun internet sitesinden haritanızı ücretsiz edinebilir, birçok ücretsiz makale ve videodan faydalanabilirsiniz.


Human Design analistleri 3-4 seneden uzun bir eğitimden geçerler. Sertifikalı bir Human Design uzmanı en az 6-7 senedir bu sistem ile iç içe yaşıyordur.


Dört temel tip


Human Design sisteminde dört temel tipten bahsedilir. Jeneratör, manifestör, projektör ve reflektör. Her tipin kendine ait stratejisi ve otoritesi bulunur.  

İşte 4 ana tip ve bu tiplerle ilgili bir kaç temel anahtar bilgi; 



Manifestör’ler, çevrelerine yoğun tesirde bulunuyorlar. Püskürten ve etki eden bir auraları var. Doğal başlatıcılar. Stratejileri çevrelerindeki eylemlerinden etkilenebilecek olan kişilere bilgi vermek. Eğer bilgi vermez ise genelde engellerle karşılaşabiliyor. Yolunda rahat ilerleyemiyor ve destek hissi hissedemiyor. Koşullanmış davranışları öfke hissi yaratırken strateji ve otoritesine uygun yaşadığında huzur hissediyor. En temel sorgulaması “Diğerlerini nasıl etkiliyorum?”. Dikkat etmesi gereken tek şey kararından etkilenecek kişilere kararını haber vermek.


Jeneratör’ler insanların yüzde 70’ini kapsıyor. Jeneratörler çalışanlar, yaşam enerjisini üretenler olarak biliniyor (Yani sakral merkezleri tanımlı). Kapsayıcı bir auraları var. Jeneratörün stratejisi hayata yanıt vermek için beklemek. Jeneratörlerin hayatın onların kapısını çalması için beklemeleri ve yüzde yüz bir evet ile cevap vermeleri onlar ve çevreleri adına birçok şeyi kolaylaştırıyor. Jeneratörler hayat ile strateji ve otoritelerine uygun ilişkiye girdiklerinde tatmin hissi duyuyorlar. Koşullanmış davranışları ise genellikle hüsran ile sonuçlanır. Bir jeneratörün en temel sorusu “Ben kimim?”. Ağzından çıkan her lafın altında kim olduğunun arayışı var. 


Manifesting Jeneratör'ler kimi gruplarca Jeneratör olarak kabul edilirler. Kimi gruplar ise onları ayrı bir tip olarak görür. Jenaratörler gibi yerleşik içgüdüsel bir yanıt merkezleri vardır. Bekleyerek ve yanıt vererek hareket ederler. Ancak doğru yanıtla harekete geçtiklerinde Manifestör’ler gibi bir gerçekleştirici olabilirler. Bekleyip, yanıt verip bilgi verdiklerinde tatmin, koşullanmış davrandıklarında hüsran hissedebilirler. 


Projektör’ler sistemde rehberler ve liderler olarak biliniyorlar. Rehberlik etmek üzere aramızda olan projektörlerin stratejisi davet beklemek. Eğer görülmeden/tanınmadan ve davet almadan bir şey başlatırsa genellikle reddediliyorlar veya gerçek potansiyelleri görülemiyor. İncelen ve nüfuz eden bir auraları var. Bu da onlarda acı/tatsız bir his bırakabiliyor. Tasarımları ile uyum içinde yaşadıklarında değerleri bilinmeye başlanıyor ve başarı hissi ile iç içe oluyorlar.  Diğerine odaklanan Projektörlerin en temel sorusu “Diğeri kim?”. 


Reflektör'ler insanların %1’ini oluşturuyorlar. Karar mekanizmaları ay ve ayın haritalarına tesiri ile uyum içinde hareket ediyor.Esnek ve örnekleyici bir auraları var. Örneklemek, yansıtmak, 'ne iyi gidiyor/ne iyi gitmiyor'u gözlemlemek için burdalar. Karar vermek için bir ay beklemeleri ve tartışmaları/araştırmaları (ay döngüsünü beklemeleri) gerekiyor. Koşullanmış davranışlar onlara hayal kırıklığı getirirken, tasarımlarına uygun yaşamak sürpriz hissi uyandırıyor. En temel sorusu “Onlar kim?Kim farklı?” Öz olmayanı yaşadıklarında hayal kırıklığı yaşıyorlar, tasarıma uygun yaşadıklarında ise karşılarına sürprizler çıkıyor.

Dört temel tipe göre ünlüler


Human Design kimsenin tasarımını bir diğerinden iyi veya kötü olarak görmeyen, her tasarımı ahengi oluşturan bir melodi gibi eşsiz gören, bireyin özüne ve doğasına sahip çıkmasını ve gerçekleştirmesini destekleyen bir sistem.


İşte Human Design'a göre bazı ünlülerin temel tipleri:

  • Ünlü Jeneratörler: Beethoven, Bill Clinton, Oprah Winfrey, Frederic Chopin, Deepak Chopra
  • Ünlü Manifestörler: Jennifer Anniston, Jack Nicholson, Al Gore, Arnold Schwarzenegger, Johnny Depp, Frida Kahlo 
  • Ünlü Manifesting Jeneratörler: David Beckham, Elton John
  • Ünlü Projektörler: Prenses Diana, Mick Jagger, Fidel Castro, Napolyon, Woody Allen, Viriginia Woolf
  • Ünlü Reflektörler: Sandra Bullock, Fyodor Dostoyevski


 

Human Design ve astroloji gibi sistemler bir taraftan yıldızlar ve gökyüzü ile ilgilenirken diğer taraftan bireyin içsel pusulasını harekete geçirirler. Ben hiçbir zaman astroloji veya Human Design’a bir dış otorite olarak bakmadım. Sümerlerden günümüze taşınmış astrolojiden, yeni bir farkındalık aracı olan Human Design’dan veya Çin’in kadim öğretilerinden I Ching’den, beden tipleri farkındalığını destekleyen, çevresel koşullanmalara bireyi uyandıran ve kişinin personası üzerinde ustalaşmasına, kişinin kendisine daha yakınlaşmasına destek olan farkındalık araçları olarak çok faydalandım ve faydalanmaya devam ediyorum. 

Human Design veya astroloji gibi öğretiler tarih boyunca yapılanmış insan arketipleri, insan psikolojisi üzerine derin bilgiler sunar. Ancak bu tarz sistemler ve birçok farklı sistem bir kaç haftalık kurslar sunarak, her para verene sertifika vererek kısa yoldan para kazanmak isteyen insanların ellerine düşmüş, bir endüstri haline gelmiştir. Kısa süreli niteliksiz eğitimler alıp astroloji,  I Ching veya Human Design gibi sistemler üzerine konuşan insanların size sunabileceği tek şey, kendi zihinsel yapılanmalarıdır. Bu sebeple her ne kadar genelde bu tarz sistemlerin amatörce kullanımının faydadan çok kafa karışıklığı getirdiğine inansam da bilinçli değerlendirildiklerinde, iyi etüt edildiklerinde insan zihninin, karakterinin, davranışının yapılanmasını anlamak için alternatif ve destekleyici kaynaklar olabildiklerini düşünüyorum.  

Goethe’nin dediği gibi: “İnsanoğlu dünyayı zincirleyen bütün güçlerden, iradesini kazandığında kurtulur.”

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

PRAG VE SİMYA

ATOMİK DİYALEKTİK OLARAK FARKINDALIK METOTLARI