Kayıtlar

ATOMİK DİYALEKTİK OLARAK FARKINDALIK METOTLARI

Birçok felsefeci bilincin, farkındalığın gelişiminin diyalektik bir sürece bağlı olduğunu savunur. Hegel gibi düşünürlere göre bilinç diyalektikle gelişir. Tez/antitez, dişil/eril gibi karşıt kutuplar arasında oluşan gerginlikle ortaya çıkan diyalektik,  gelişimin mihenk taşlarından birisi olarak görülür.  Eylem esnasında eşzamanlı olarak hareket ve içsel sessizliği ve dinginliği bir arada barındıran farkındalık metotları da diyalektiğe sahiptir. Bir taraftan beden yoğun bir eylem halindeyken diğer taraftan merkezde tamamen dingin bir eylemsizlik söz konusudur; birey bir taraftan bir eylem gerçekleştiriyordur ama aynı anda eylemsizliği hatırlıyordur. Eşzamanlı eylem ve eylemsizliğin, hareket ve dinginliğin oluşturduğu gerginliğin, atomik diyalektiğin, yaşayan bireyin bilincinde adeta atomik bir patlama gerçekleştirdiği söylenir. Birçok kültürde diyalektiği aktive edici/ayırt edici farklı metotlar kullanılmıştır ve bazıları günümüze taşınmıştır.  Kadim bir Çin sporu olan T...

Kralların Şarap Bölgesi Burgonya’da Büyüleyici Bir Şarap ve Gastronomi Seyahati

Resim
Geçtiğimiz hafta yolum, Fransa’nın doğu-merkezinde bulunan tarihsel, ekonomik ve gastronomik zenginliği ile Fransa’nın en nadide bölgelerinden biri olan Burgonya ile kesişti. Bu romantik seyahatin ardındaki niyet, Fransız mutfağının inceliklerini keşfetmek, ve bölgenin zarif bağlarında bir kaç şarap tadımı yapmaktı. Özellikle, Burgonya’yı dünyaya tanıtan Chardonnay üzümleri ile yapılmış gövdeli, mineralli ve kompleks beyaz şaraplarını ve meyvemsi kokular saçan zarif Pinot Noir üzümleri ile yapılmış kırmızı şaraplarını yerinde tatmayı arzuluyordum. Ancak bu yolculuk, beklentilerimin çok ötesinde bir deneyim sundu. Bordeaux’dan 14 kat daha küçük bir bağ bölgesine sahip olmasına rağmen Burgonya, felsefesi, doğasının güzelliği ve zengin şarap kültürüyle beni adeta büyüledi. Puligny-Montrachet: Montrachet Bağları ve Tarihi Konaklamamız, Burgonya’nın Côte-d’Or bölgesinde, Côte de Beaune’un tam kalbinde yer alan Puligny-Montrachet’in huzurlu atmosferinde, tarihi 19. yüzyıla uzanan COMO Le...

SEN HİÇ YORULMAZ MISIN?

Göklerin sessiz seyyahı? Susuz tohumların umudu, Boşluklarda süzülürken ağır ağır, Hiç taşır mı ağırlığını gökyüzü sana? O yorgun dallara, sararmış çimenlere Ne çok nefes sunarsın bilmeden, Gölgenle dinlendirirsin çorak toprakları, Görmeden dokunur, duymadan sararsın. Gürül gürül yağarken o büyük boşluktan, Hiç olur mu içinde bir sızı, bir durak? Sen yağarken sevinir mi kalbin, bulut? Bir an olsun durup bakar mısın ardına, Kaç mevsim, kaç yüzyıl, kaç alem Senin geçişinle uyanmış dünyaya? Sen hiç yorulmaz mısın, bulut?                                                                                                                                     ...

PASSE AVANT

  Zamanın ilerlediği puslu bir kış günü, kucaklıyor akşam,  karanlığının ahenkli çöküşünü. Elli yaşlarında bir adam volta atıyor  bir sağa bir sola, biraz hüzünlü. Kırmızı, yeşil renklerde bayrak asmış krem renkli bir binanın avlusunda, elinde lacivert bir çanta,  ileri, geri hareket ederken sanki koyuyor birilerine posta.  Pusların eşiğinde soluklanan sessiz  Adam  duruyor, yolun diğer ucunda, köprünün ortasında . Bıyıklı, siyah fötr şapkalı ve gözlüklü.  Altın kaplı cep saatini  cebinden çıkartarak doğrultuyor gözlerimden içeri.  Hareket ediyor saniyenin göstergesi. Saat kontrol altına alıyor çevresindekileri. Mavi çantalı adamın voltası da saatle aynı tempoda ritimli.  Sessiz adam saatle beraber büyümeye başlıyor.  Büyüyor, büyüyor, büyüyor. Lacivert çantalı adam ufacık kalıyor.  Aslında etraftaki herkes ufacık kalıyor. Saat büyüdükçe herkesi kendisine tutsak ediyor. A dam büyüdükçe  dön...